Aslında bel ağrısı ile karşılaştırıldığında boyun ağrısı daha az karşılaşılan bir yakınmadır. Yaşamımız boyunca her 10 kişiden 7’sinin en az bir kez boynu ağrır. Bu ağrı dış ve iç etkenlerin boynu etkilemesi ile ortaya çıkar. Bu etkenler omurga ve omurgayı destekleyen kas ve bağları etkileyerek ağrıya zemin hazırlarlar.
Hayır. Boyun ağrısının bir çok nedeni bulunmaktadır. Dahası bazı hastalarda birden fazla hastalık bulunabilmektedir. Hastaların bir kısmında boyun fıtığı ve boyunda kireçlenme boyun ağrısına yol açarken, diğer bir kısım hastada basit boyun tutulması, miyafasiyal nedenler, fibromiyalji ve romatizmal hastalıkları gibi nedenler boyun ağrısına yol açmaktadır. Bu da ne boyun ağrısının ne kadar çok farklı nedene bağlı olabileceğini ortaya koymaktadır.
Bu soruyu yanıtlamadan önce, boyun fıtığını tanımlamakta fayda vardır. Boynumuzda 7 adet omur bulunmaktadır. Bu omurlar arasında disk yastıkçığı bulunmakta ve bir taraftan kafanın ağırlığını taşırken, diğer taraftan da kafanın değişik yönlere hareketine olanak sağlamaktadırlar. Omurlar arasında yer alan disk yastıkçığı ağır kaldırma veya ters hareket sonucunda yerinden çıkarak omuriliğe veya omurilikten çıkan sinirlere bası yapması boyun fıtığı olarak adlandırılır. Bu durum başlangıçta, sadece boyun ağrısına neden olurken, daha ileri safhalarda sinirin basısı nedeni ile omuz ve kol ağrısına da yol açabilir. Sinirin basısı nedeni ile kolda kuvvet kaybı, uyuşma, veya refleks değişiklikleri meydana gelebilir. Aslında en yaygın senaryo, boynun zorlanmasının ardından, boynun ağrıması, ilerleyen günlerde ise kolda ağrı gelişmesidir.
Basit ve 3-4 günde geçen ağrılar için hekime müracaat gerekmez. Ancak aşağıda belirtilen bazı özel durumlarda doktora müracaat edilmelidir. - Boyun ağrısı şiddetliyse ve birkaç gün içinde geçmiyorsa, - Ağrı günlük etkinlikleri engelliyor, uyku düzensizliğine yol açıyorsa - Kola yayılan ağrı ve uyuşma varsa, - Kol ve bacaklarda güçsüzlük başlamışsa, - İdrar veya dışkı kaçırma olayı varsa.
Vardır. Bunların en yaygın olanı boyun omurgası kanalındaki daralmalardır. Omurganın içinde omuriliğin geçtiği kanal, doğuştan veya yaşla daralabilir. Bunun sonucunda boyun ağrısı, kollarda ve bacaklarda uyuşukluk ve kuvvet kaybı ortaya çıkabilir.
Boyunda ve kolda ağrı, ağrının ve duyu kaybının şekli, şiddeti, seyri ve eşlik eden diğer durumlar boyun fıtığı veya boyun omurgası kanal darlığını akla getirir. Ayrıntılı ve dikkatli bir nörolojik muayene bu kanaati güçlendirir. Günümüzde teşhisi kesinleştirmek için boyun omurgası MR incelemesi yapılır.
Günümüzde boyun fıtığı ve diğer omurga hastalıklarının teşhisinde kullanılan başlıca tanı yöntemidir.MR, omurlar, disk yastıkçıkları, sinir kökleri ve omurilik hakkında ayrıntılı bilgi sağlamaktadır.
Boyun röntgeni ve boyun tomografisi gibi bazı radyolojik tetkikler kemiksel bazı detayları görmemizi kolaylaştırır. Öte yandan bazı durumlarda EMG incelemesine ihtiyaç duyulur.
MR ve tomografi gibi radyolojik tetkikler, boyun fıtığı ve sinir basısının görüntüsünü sağlarken, söz konusu sinirlerin işlevlerinin bu basıdan ne ölçüde etkilendiğini yansıtmazlar. EMG incelemesi sinir ve kasların basıdan ne kadar etkilendiğini araştırır.
Boyun ağrılarında, ağrının nedeni göz önüne alınarak tedavi şekli belirlenir. Bu amaçla birçok tıbbi ve cerrahi tedavi seçenek ile hastalar tedavi edilmeye çalışılmaktadır. Tıbbi tedavi yöntemlerinin yetersiz kalması durumunda cerrahi seçenekler gündeme gelecektir.
Ağrı kesici, enflamasyonu azaltıcı, kas gevşetici ve bazı özel durumlarda depresyon ilaçları ancak doktorun önerisiyle seçilerek kullanılmalıdır. Nadiren ağrıya neden olan bölgeye enjeksiyon tedavisi uygulanması gerekebilir.
Basit ağrıların tedavisinde ialçtedavisinin yanı sıra istirahat ve boyunluk tavsiye edilmektedir. Gerek istirahat gerekse boyunluğun kullanım süresi doktor tarafından belirlenmelidir. Uzun süreli uygulanan boyunluklar boyun kaslarında tembelliğe yol açabileceği için tavsiye edilmemektedir.
Boyun ağrısının ilaç ve istirahat ile düzelmediği durumlarda fizik tedavi uygulanması gerekebilir. Bu amaçla; soğuk tedavisi, yüzeyel ve derin sıcak tedavisi, ultraviole, elektirik tedavisi, çekme, lazer ve magnetic alan tedavisi uygulanır.
Omurga ile ilgili hastalıklarda tıbbi tedavinin yetersiz kalması, yaşam kalitesinin bozulması ve basıya bağlı kuvvet ve duyu kayıpları yaşanması durumunda cerrahi tedaviye başvurulur.
Boyun Fıtığının Cerrahi tedavisinde bir çok farklı yöntem uygulanmaktadır? Bu yöntemler fıtığın büyüklüğüne ve konumuna göre belirlenir.
Bu yöntemde omurlar arası yastıkçığın içine bir iğne yerleştirilir. İğnenin içinden bir radyofrekans elektrodu geçirilir. Bu elektrod sayesinde verilen enerjisi ile diskin parçalanıp buharlaştırılması sağlanır. Sonuçta, diskin hacmi azalır bu da ağrının azalmasına yol açar. Bu tedavi hafif ve bazı orta düzeydeki fıtıklarda uygulanmaktadır. İşlem genel narkoz olmadan 10 dakikada tamamlanır. Hasta 1-2 saat sonra taburcu edilir ve hasta kısa sürede işinin başına dönebilir.
Bu yöntemde, boynun ön tarafında yapılan kısa bir kesiden girilerek mikroskop altında boyun fıtığı çıkartılarak sinir kökü rahatlatılır. Disk yastıkçığı boşaltıldıktan sonra yerine kemik veya yapay eklem konur. Hasta, ameliyattan sonra aynı gün veya ertesi gün ayağa kaldırılarak, yürütülür ve taburcu edilir.
Çıkarılan disk yasıkçığının yerine nadiren her hangi bir yapı konmazken, bir çok hastada boşluğu doldurmak amacı ile kemiksel veya kafes + kemikten oluşan bir takoz konur. Konan kemik parçanın iki omur arasında zamanla kaynamaya yol açar.
Son zamanlarda yaygınlaşan bu yöntemde, çıkarılan disk yastıkçığının yerine yapay disk uygulanmaktadır. Buradaki amaç yastıkçığın çıkarılmasından sonra hareket kısıtlılığını ortadan kaldırmaktır.
İyi ve tecrübeli bir elde yapılan ameliyatta, fıtığın tamamı çıkartılır. Nüks görülmez.